Antalya'nın güzel ilçelerinden bir tanesi Döşemealtı ilçesidir. Döşemealtı sahil kesiminde bulunmamasına rağmen sahip olduğu potansiyel ile bu eksikliği kapatarak sevilen bir ilçe olarak görülür. 2008 yılında ilçe olan Döşemealtı sürekli olarak gelişen bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Antalya’yı gezme isteyenler Döşemealtı’da gezilecek yerler ile ilgili olarak belli başlı seçenekler bulunur.

Döşemealtı’nın Tarihi

Döşemealtı, bu yörenin eski tarihi kadar eski tarihi sürece sahiptir. Ancak sahil kesiminde yer almaması sebebi ile diğer şehirler kadar popüler olmamıştır. Şehir eski dönemlerde Pamfilya ve Pisidia şehirleri arasında bulunan döşeme şeklindeki yolun üzerinde yer alır. Derbent boğazı olarak da adlandırılan bu yolun üzerinde olması ve iki önemli şehri birbirine bağlaması ile bu civarda yerleşim başlamıştır.

Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de kullanılan bu yol her zaman önemli olarak görülmüştür. Buradaki yerleşimin genişlemesi ile birlikte Döşemealtı ilçesi olarak kurulmuştur. El dokuması halıları ile meşhur olan ilçe dünyanın çok farklı ülkelerine buradan halı gönderir. Tarihi ile birlikte Döşemealtı’da gezilecek yerler listesi uzun sayılabilir.

Döşemealtı Gezilecek Yerler

Evdirhan (Kırkgöz Hanı)

Selçuklu döneminden kalan Evdirhan en önemli tarihi eserleri arasında yer alır. Pınarbaşı Mevkiinde bulunan bu eser su toplamak için kullanılmıştır. Kırk farklı kaynaktan gelen suları toplaması sayesinde bu ismi alan eser, İpek Yolu üzerinde yer alır. Daha sonraki dönemlerde han olarak kullanılarak geçen kervanların konaklaması için değerlendirilmiştir. Günümüzde aktif olarak kullanılan han farklı tarihi dokusu ile dikkat çeker. Yine Selçuklu döneminden kalan Evdirhan, mimari özellikleri farklı yapıda olması ile bilinir. Yapılan kazılar ve çalışmalar ile tekrar kullanıma kazandırılmaya uğraşılıyor.
 

Karain Mağarası

Karain Mağarası, Döşemealtı ilçesinin Yağca Köyü’nde bulunur. İçerisinde arkeolojik anlamda değerli çok fazla eser bulunan mağara bu nedenle özel olarak nitelendirilir. Mağara tarihi eserleri ile birlikte doğal güzellikleri ile de göz doldurur. Kocain Mağarası ise Türkiye’nin en büyük girişine ve galerisine sahip mağarasıdır. Roma dönemine ait olan kalıntılar ile birlikte mağaranın sarkıt ve dikitleri dikkat çekici şekillerdedir.
 

Antik Geçit Yolu

Döşemealtı isminin geldiği yer olan antik geçit yolu, halen daha kalıntıları bulunan bir alandır. Antik kentler arasında bulunan bu yol görmek ve isteyenler ve yürüyüş yapmayı sevenler için eşsizdir. Büyük İskender’in şehirlere saldırmak için kullandığı yoldan geçmek ve tarihi havayı solumak ayrı bir güzellik olarak değerlendirilir.
 

Antik Kentleri

Termessos ve Ariassos Antik Kentleri gezilecek yerler arasında yer alır. Bu antik kentlerden kalan eserler görmek isteyenler için birçok kalıntı barındırır. Özellikle Termessos, Döşemealtı’da kalan en önemli eserler arasında bulunur.
 

Düzlerçamı Mesire Alanı

Bunlara ek olarak mesire alanı olarak kullanılan Düzlerçamı, piknik yapmak ve çamların arasında temiz havanın tadını çıkartmak isteyenler için doğru seçenektir. Döşemealtı henüz ortaya çıkartılmamış çok sayıda esere ev sahipliği yapar. İlçe ve çevresinin Toroslardan gelen kaynak sularını barındırması sebebi ile pek çok su sarnıcını önceleri barındırdığı bilinir.