Kemer

Kemer, Antalya İlimizin Batı Toros Dağları'nın eteklerinde yer alan, 52 km kıyı şeridince masmavi suları, plajları, doğal güzellikleri içinde barındıran ilçesidir. Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden birisidir. Çevresinde her bütçeye uygun konaklama hizmetileri mevcuttur. Kemer'de sıkılmak mümkün değildir. Meşhur Ayışığı Plajı(Moonlight Beach), dünyanın her yerinde görmek için geldikleri Çıralı Yanartaş, meşhur Adrasan Plajı ve koyu yine dünyaca ünlü Olimpos Antik Kenti ve Olimpos Plajı, Phaselis Antik kenti, Göynük Kanyonu gibi saymakla bitmeyecek güzellikleri vardır.

Kemerde Gezilecek Yerler

Folklorik Yörük Parkı

Antalya'nın Kemer İlçesinde bulunan Folklorik Yörük Parkı 1982 yılında Özel Turizm Belgeli bir tesis olarak kurulmuştur. Yörük Parkı tamamen Devlet Ormanı ve Milli Park statüsündeki yarımada Küçükburun üzerinde kuruludur. Yat Limanı yanında yer alan bu alanda temalı park ve yaşayan açık hava folklor müzesi işlevi ve konsepti ile hizmet vermektedir.

Tesise gelenler dilerlerse bu doğal ve otantik ortamı tamamlayan yiyecek ve içeceklerden tadabilmektedirler. Geleneksel ve folklorik müzik dinleyebilmektedirler. Sahanın devamında geleneksel ürünlerle süslü, doğal bitki örtüsü ile desteklenmiş olan ve yeniden oluşturulan 25 yıllık bir orman parçasında, bilimsel kriterlerde korunan bu alanda panoramik parkurdan yürüyüş yapılabilmektedir. Giriş ücretlidir.

 

Ayışığı Plajı - Moonlight Beach

Kemer İlçe Merkezinin batısında yer alan çok özel bir koyda bulunur. Burası Ayışığı Parkı'nın deniz kenarında yer alır. Koyun bir ucunda tepe üstünde Kemer Folklorik Yörük Parkı / Açık Hava Müzesi, karşı tarafında ise ClubMed tatil Köyü bulunur. Bu güzelliği ile ziyaret edenleri etkileyen koyun etrafının büyük kısmı Olimpos Beydağları Sahil Milli Parkı ile çevrilidir. Turkuaz rengi denize giriş kum olmakla birlikte bir miktar büyükçe çakıl taşları vardır. Bu plajın Kemer'de yüzülecek en güzel yer olduğu vurgulanmaktadır. Plajlara giriş ücretlidir.

 

Göynük Kanyonu

Kemer ilçesinin en popüler gezilecek yerlerinden birisi olan Göynük Kanyonu, muhteşem doğası, ağaçları, şelaleleri ve havuzları ile doğa sporu sevenler açısından muhteşem bir yerdir. Göynük Kanyonu, çeşitli kaynaklarca dünyanın en iyi 10 uzun mesafe yürüyüş rotasından biri olarak gösterilen Likya Yolu üzerinde yer alır. Bu bölge aynı zamanda Beydağları Sahili Milli Parkıdır.

Göynük Kanyonu'na ulaşımda Antalya yönünden geliyorsanız Beldibi'nigeçtikten sonra Göynük'e girmeden sağa girerek Göynük Deresine paralel Beydağları'na doğru gitmek gerekiyor. Kemer tarafından gelindiğinde ise Göynük Deresi üstündeki köprüden karşıya geçerek Göynük Kanyonu gişelerine ulaşmak gerekiyor. Göynük Kanyonu Antalya'ya 36 km, Kemer'e 13 km, Göynük'e 4,5 km uzaklıktadır.

 

Phaselis Antik Kenti

Antalya Kumluca Karayolu üstünde Çamyuva mevkinden sonra yol ayrımından 1 km yolla sahilde yer alan antik kente ulaşılır. Antalya'ya uzaklığı 59 km, Kemere ise 15 km uzaklıktadır. Phaselis Antik Kentine giriş ücretlidir. Kent sahil kesiminde 3 muhteşem koy kenarında ve yemyeşil bir orman içinde yer almaktadır. Bu koylar Phaselis Plajlarına ev sahipliği yapmaktadır. Müzenin büfeleri kenti gezenlere ve denize girenlere hizmet vermektedir. Deniz kenarında muhakkak gezilmesi gereken çarpıcı antik kentlerden birdir.

İ.Ö. 333'de Büyük İskender'i altın taçla karşılamaları şehir tarihinin en renkli sayfalarından biridir. İskender'den sonra bir çok kere el değiştiren Phaselis, İÖ. 167'de Likya Birliğine üye olup birlik sikkeleri basar. Bir süre komşu kent Olympos ile korsanların talanlarına maruz kalmasının ardından İ.Ö. 43'de Roma egemenliğine girer ki, bu dönem şehirde yeniden yapılanma Phaselis antik kentinin Akdeniz'e uzanan küçük bir yarımada üzerinde İ.Ö. 7.y.y.'da Rodoslu kolonistlerce kurulduğu söylenir. Kuruluş efsanesinde kolonistlerin yöre halkına mısır ekmeği veya kurutulmuş balık önerilerine, arpa ekmeği ve tuzlu balık isteği ile cevap verildiği anlatılır.

Coğrafi konumu önemli bir liman kenti olduğunu gösterir. Biri yarımadanın kuzeyinde diğeri kuzeydoğuda üçüncüsü ise güneybatı kıyısında yer alan üç limana sahiptir. Limanları, agoraları ve şehir sikkeleri üzerindeki gemi betimlemeleri Phaselis'in ticari liman hüviyetini vurgular. Phaselis bazen Likya bazen Pamfilya Bölgesi şehri olarak gösterilir. Gerçekte her iki bölgenin sınırları arasında yer almaktadır.

 

Çıralı Yanartaş

Yanartaş’a Kemer İlçesi’nin Antalya Kumluca Karayolu üstünde bulunan Ulupınar Mahallesinin sahilde yer alan Çıralı mevkiinden çıkılır. Yanartaş Çataldağ'ın kuzeydoğu yamacındadır. Çıralı içinden kuzeydoğu yönüne devam edip Çıralı Yanartaş mesire alanına araç ile ulaşılır. Buradan bilet aldıktan sonra yaklaşık 1 km lik tırmanışla tepeye ulaşılır. Bu tırmanış gece yapılacaksa muhakkak yanınızda ışık olmalıdır. Yanınızda el feneri veya kafa ışığı olmalıdır. Mesire alanındaki işletmeciye ait Yanartaş Büfeden el feneri kiralayabilirsiniz. Tırmanılan patika bozuk bir yoldur, bazı bölümlerindeki merdivenlerin basamak yüksekliği yürüyeni rahatsız edecek kadar fazladır. Tüm bu zorluklara rağmen Yanartaş’ın mitolojiden gelen efsaneleşmiş gizemli havasını hissedebilmek için buraya tırmanışı gece yapmak gerekir diye düşünüyoruz.

Yanartaş tepedeki kayalıkların üstündeki deliklerden çıkan ve sürekli yanan metan gazı alevleridir. Binlerce yıldır sönmeyen dağdaki bu ateşler antik çağda mitolojide kendi efsanelerini de yaratmıştır. Antik çağda Yanartaş Bölgesi önemli bir Hephaistos (Demirciler Tanrısı, Ateşler Tanrısı) kült merkezi olmuştur. Yanartaş’ın olduğu bölgede Hephaistos Tapınağı kurulmuştur. Bu tapınağın bir takım yazıtları ve sunak kalıntıları günümüze ulaşmış fakat tapınağın üzerine, Hıristiyanlığın başlamasından sonra Bizans Dönemi'nde bazilika yapılmıştır. Bölgede yine Bizans döneminden kalan yapılar vardır. Roma dönemine ait çeşme yapısı ise başka önemli bir kalıntıdır. Bölgede ateş yanan 2 yer daha vardır.

Yanartaş’ın Efsaneleri

Homeros’un aktardığı efsaneye göre yeraltı Typhan ve Ekhidna birleşerek Chimaera’yı (Khimaira) doğururlar. Khimaira insan soyundan olmayan, biri aslan, öbürü keçi, üçüncüsü de yılan veya ejderha olan üç başlı soluyan bir yaratıktır ve Lykia’yı kasıp kavurur. Lykia Kralı İobates’in verdiği emir ile Korinthli ünlü kahraman Bellerophontes uçan atı Pegasos’la gidip Khimaira’yı öldürür. Khimaria ölürken bile ağzından alevler çıkar. Bu “Likya’nın Sönmeyen Ateşi” olarak, Yanartaş efsanesi olarak anlatılır. Bölgeye Chimaera / Khimaira denmesinin nedeni bu efsanedir.

Yanartaş’la ilgili ikinci efsane ise Ateşlerin Tanrısı, Demirciler Tanrısı Hephaistos ile ilgilidir. Hephaistos mitolojide Zeus ve Hera’nın çirkin ve sakat doğan oğludur. Çocuktan utanan Hera onu Olimpos’dan aşağı atmıştır. Bir başka söylenceye göre de bir tartışmada annesinin tarafını tuttuğu için sinirlenen Zeus tarafından aşağı atılmış o zaman sakatlanmıştır. Hephaistos bundan sonra demircilikle uğraşır ve kendini geliştirir, birçok tanrıya çok değerli silahlar ve takılar yapmıştır. Annesine hazırladığı tahtı Olympos’a çıkarmış Hera bu tahta oturunca taht onu kavrayıp esir almıştır. Zeus devreye girince Hera’yı serbest bırakmış ve Olimpos’dan Demirciler Tanrısı olarak aşağı inmiştir.

 

Olympos Antik Kenti (Olimpos)

Olympos Antik Kenti Antalya'nın batısında Kumluca İlçesi sınırları içerisinde yer alan önemli liman kentidir. Şehir adını, 16. km kuzeyinde bulunan Torosların uzantısı 2375 m. yüksekliğe sahip Tahtalı Dağı'ndan alır. Antalya Kumluca Karayolu üstünden iki girişi vardır. Finike, Kumluca tarafından gelindiğinde Adrasan girişi, Antalya, Kemer yönünden gelince ise Olimpos girişinin kullanılması zamandan tasarruf sağlayacaktır. Antik kentin Antalya'ya uzaklığı 87 km, Kumluca'ya uzaklığı ise 28 km dir.

Kentin girişine orman ve pansiyonların içinden geçerek ulaşılır. Giriş ücretlidir, Müzekart geçerlidir. Eğer ziyaretinizi yaz aylarında yapıyorsanız kentin içinden geçilerek ulaşılan mükemmel Olimpos Plajında yüzmeyi unutmayınız. Kazı çalışmaları devam eden antik kentte yaz aylarında temizlenmemiş çalılıklı bölümlerde yılanlara dikkat ediniz.

Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte İ.Ö.167-168 yıllarında basılan Likya Birlik sikkelerinde adı geçen Olympos, Likya Birliği'nde üç oy hakkına sahip 6 şehirden biridir. Birlik'te Likya'nın doğusunu temsil etmiştir. Kentin günümüze ulaşmış kalıntılarının çoğu orman içinde ağaç ve çalılarla örtülü olup, Helenistik, Roma Bizans dönemlerine aittir.

Olympos'un günümüze kadar ulaşmış kalıntıları genellikle doğudan batıya doğru denize akan bir ırmağın ağzında ve her iki yakasına dağılmıştır. Antik dönemde kenti ikiye bölen nehir yatağı bir kanal içine alınarak her iki yakası da iskele olarak kullanılmış ve köprü ile birbirine bağlanmıştır. Köprünün bir ayağı yerinde durmaktadır ve günümüze ulaşmıştır. Güney kıyıda, Hellenistik dönemin çokgen örgülü duvarı ile yanındaki Roma ve Bizans onarımlarını işaret eden bölümü görülmektedir. Nehir ağzına yakın bir yerde küçük ve dik akropolde geç dönemlerden kalan yapı kalıntıları yer alır. Irmağın güney kıyısındaki Hellenistik temelli ve Roma onarımlı küçük tiyatro oldukça harap olup, girişin bir yanı iyi korunmuş durumdadır. Şehrin görülebilir diğer önemli yapısı ise ırmak ağzının 150 m. batısında yer alan tapınak kapısıdır. İon düzeninde küçük bir tapınağa ait olduğu mimari parçalardan, Roma imparatoru Marcus Aurellius (İ.S. 172-173) adına yapıldığı da kapı önündeki heykel kaidesinden anlaşılmaktadır.

Kalıntılar arasında en ilginci Antalya Müzesince yürütülen kazılarla gün ışığına çıkarılmış olan "Kaptan Eudomus'un lahdidir". Plaja giderken nehir ağzının hemen yanında kayalığın oyuğunda yer alan lahit hem duygu dolu şiirsel ithaf yazıtında kaptanın adını vermesi, hem de uzun kenarındaki gemi kabartmasında gemisinin şeklini vermesi açısından da büyük önem göstermektedir.

 

Phaselis Plajları

Beydağları Sahil Milli Parkının sahil kesiminde yer alan Phaselis Antik Kenti etrafında 3 adet koy bulunmaktadır. Bunlar antik kentin Kuzey Limanı, Askeri Limanı ve Güney Limanıdır. Antik kent alanına girildiğinde ilk koy (sol taraf) sizi karşılar. Su kemerlerinin arkasında diğerlerine göre daha küçük ama çok güzel bir koy vardır. Antik kentin içinden veya sağ taraftaki "Plajlar" tabelasını takip ederek üçüncü en büyük koya ulaşabilirsiniz. Bu koy gezi teknelerininde rağbet ettiği koylardan biridir. Her üç koyda da deniz kenarı ve içinde antik kalıntılar mevcuttur.

Phaselis koyları denize kadar ulaşan kızılçam ağaçları arasında tertemiz, berrak, masmavi Akdenizle buluşup muhteşem bir manzara oluşturmaktadır. Yeşille mavinin buluştuğu koylarda plajlar ince taşlı çakıldır. Tarihle iç içe bu antik limanlarda, koylarda, plajlarda yüzmek bir çok insana farklı bir haz sunmaktadır. Bu kıyılarda nadir de olsa Akdeniz fokuna rastlanmaktadır. Antalya'ya 59 km, Olimpos'a 29 km ve Kemer'e 15 km uzaklıktadır.

Antik kent içinde yer aldığı için giriş ücretlidir. Müze büfesi hizmet vermektedir. Alan içinde tuvalet mevcuttur. Örenyerini gezerken ve plajlardan yararlanırken sınırlı bir pikniğe imkan var gibi gözüküyor.